Müzikal mimari fikri ilk kez 2010’dda Delaney Martin, Taylor Lee Shepherd ve Swoon isimli sanatçılar arasından çıkmış ve "The Music Box/Müzik Kutusu" olarak adlandırdıkları projeyi gerçekleştirmek için kolları sıvamışlar. 18. Yy’dan kalma orijinal bir kulübenin malzemelerini de işin içine katarak New Orleans’da, enstrüman gibi çalınabilecek, müzikal bir yapı inşa etmeye karar vermişler. Müzik kutusunda, kulübenin malzemelerinin yanısıra,pek çok malzeme geri dönüştürülmüş malzeme değerlendirilmiş ve müzik kutusunun bir parçasını oluşturmuş.
Swoon bu hayali kurup, nasıl görüneceğini tasarlayan, Shepherd
sistemin nasıl müzikal anlamda çalışacağına kafa yoran ve Martin de tüm bunları
nasıl hayata geçirebileceklerini düşünen taraf..
The Music Box, 70’den fazla sanatçının katılımıyla, tavanların,
duvarların, zeminin kullanılarak yapıldığı konserlerden15 bin ziyaretçiye
evsahipliği yapmış. New Orleans’daki ilk Müzik Kutusu’nun ardından biri de Kiev’de
olmak üzere başka başka yerlerde de benzeri çalışmalar gerçekleştirilmiş. New
Orleans’daki ilk projenin yanısıra diğer örnekler için proje yürütücülerinin resmi web sitesi'nden daha ayrıntılı bilgiler edinmek mümkün.
Eğer müzik kutusunda neler yaşanabileceğine dair bilgi edinmek isterseniz şu videoya bir göz atmanızı öneririm..
Bu projeye bakınca aklıma şahane şeyler geldi. Örneğin Gezi sürecinden sonra başlayıp lokal faaliyetler yürütmekte olan
işgal evlerine belki gün gelir böyle müzik atölyeleri ve benzeri fikirler
üretilip dahil edilir. Bana kalırsa çok da güzel olur. Çünkü şimdilerde gerek
sivil toplum kuruluşlarının gerekse işgal evleri gibi bağımsız yerel örgütlenmelerin
içerisinde pek çok atölyeler düzenleniyor. Atölye katılımcılarının hayal
güçlerini kullanarak yapacakları böyle ufak “yaratıcılık noktaları” pek çok
güzel zamana, fikre ve faaliyete güzel bir başlangıç noktası olabilirdi. Belki
bir kent bostanının köşesine, belki yıkılmış bir gecekonduda mahalle arasına.. Sizce
de şahane olmaz mıydı?
*Fotoğraflar www.neworleansairlift.org sitesinden alıntıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder