“Torri Superiore” İtalya’nın Fransa sınırına yakın, Ventimiglia kasabasına bağlı bir Ortaçağ köyü. 13. yy’da bir dağ yamacına kurulmuş bu köy, taş duvarları ve ağır binalarıyla oldukça heybetli görünse de, aslında temel olarak üç ana binadan oluşuyor. Fakat bu ana binalar birbirine karmaşık bir labirentler-geçitler sistemiyle bağlanan 162 ayrı bölüme bağlanıyor.
Bugün, tamamen doğal bir yaşamın peşinde koşan bir grup insanın yerleşim yeri olmasının yanında, ekoloji üzerine çeşitli kurslar ve workshoplara katılınabilen, eğitim alınabilen bir yer olarak da hizmet veriyor. Buranın havasını solumak, bu küçük grupla tanışmak isteyen ya da faaliyetlere katılmak isteyen herkesin de ziyaretine açık.
Uzun süren restorasyon sürecinde, tamamen çevredeki taş ocaklarından ve yakınlardaki Bevera Irmağından çıkarılan yerel taşlar kullanılmış. Duvarlar, iç mekanlarda kireç bir plasterle kaplanmış ki bu, duvarların rahatça nefes almasını sağlıyor. Böylece, ısınma için tüm iç mekanların duvarlarını dolaşan (ve maksimum 18 derecelik bir sıcaklık sağlayacak şekilde tasarlanmış ısıtma sisteminin bir parçası olan) su borularına ragmen duvarlar nemden kurtulabiliyor. Orada yaşayan ve sayıları 30’a yakın insan için yemek pişirilen ana mutfakta bile, bu plaster sayesinde küften uzak kalabiliyorlarmış. Bu yüzden çimento kaplamayı hiç düşünmemişler.
Tüm kapı ve pencerelerin ahşap olmasının yanında, hepsi doğa dostu boyalarla boyanmış.
Elektrikte, vadinin doğal yapısı gereği rüzgar enerjisi elde edemedikleri için, doğadostu bir şirketle anlaşmışlar ve elektriklerini oradan temin ediyorlar. Fakat güneş enerjisinden sıcak su için yararlanılabiliyor. Tuvaletlerde ise iki türde yapılmış kompost tuvalet sistemi kullanılıyor.
İşin en güzel yanı, bu doğa dostu yaklaşımın, yalnızca inşa ya da restorasyon sürecinde kalmamış olmaması. Torri Superiore’de yaşam, her anlamda doğayla içi içe ve onun bir parçası. Örneğin yiyeceklerini, geleneksel-sürdürülebilir meyve ve sebze bahçelerinden sağlıyorlar.. Bunun yanında keçi ve tavuk gibi hayvanlar da doğal yiyecek ihtiyacına katkıda bulunuyor. Ekmek, makarna, zeytinyağı, keçi peyniri, bal, reçel, yogurt ve hatta dondurma.. Hepsi ev yapımı ve kendi köylerinde, kendi elleriyle ürettikleri malzemelerden yapılıyor.
Olur da yiyecek satın almaları gerekirse yerel ve organik olanlar çevre pazarlardan temin ediliyor. Köyde, hiçbir şekilde dondurulmuş gıda, genetiğiyle oynanmış yapay-katkılı yiyecekler kullanılmıyor. Kışın, yemekler odun sobalarında pişiriliyor.
Az önce sözünü ettiğim 162 ayrı bölümün bir kısmı kişisel kullanıma açık, bir kısmı ise bir kültür merkezi olarak da varlığını sürdüren Torri Superiore’nin kültürel faaliyetleri ve ziyaretçi evleri olarak kullanılıyor.
Restorasyon süreci bitmiş değil, burada bir yandan insanlar yaşamaya devam eder ve kültürel faaliyetler yürütülürken, diğer yandan restorasyon da sürüyor.
Fotoğraflardan da anlaşıldığı gibi, Torri Superiore'de şahane bir hayat sürüyor olmalı. Yaşam alanı olarak harika olduğuna eminim, ama yalnızca burada sürdürmeyi başardıkları yaşamlar değil; aynı zamanda yürüttükleri faaliyetler de oldukça kıymetli.
Bu eko-köyle ilgili daha fazla bilgi almak için kendi sitesi olan http://www.torri-superiore.org/ ziyaret edilebilir. Ayrıntılı bir İngilizce kaynak için de, şu link faydalı.
İtalyanca bilenler ya da yalnızca görüntüleri izlesek de olur diyenler için ise şu videolar ilgi çekecektir:
http://www.youtube.com/watch?v=TlBrWATh6Rw
http://www.youtube.com/watch?v=mghIJdP64OU&feature=player_embedded#!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder