Sanırım bir şekilde yüzüklerin efendisi serisinden haberdar olup
da bir hobbit evinde yaşamayı hayal etmemiş kimse yoktur. Vince Donovan da pek
çoğumuz gibi Tolkien ve Yüzüklerin Efendisi serisinin hayranlarından. Fakat sıradan
bir hayranlıktan söz etmiyoruz: Donovan tam bir Tolkien koleksiyoneri. Elinde
Tolkien’in el yazmalarından bile bulunuyor.
Bu hayranlık, sonunda arazisinde bir hobbit evi istemeye kadar varmış. Donovan bu proje için Archer&Buchanan’dan
Hobbit ve Yüzüklerin Efendisi üçlemesini temel alan bir ev projesi istemiş. İçinde evinin de olduğu büyük bir arazide yer almasını istediği ve tam
da filmin gösterime girdiği sıra teklif edilen proje için Peter Archer’ın da
çok heyecanlandığını söylemeye gerek yok. Fakat Archer, müşterisini,
tasarlayacağı projenin hiç de Hollywoodvari olmayacağı konusunda uyarmış.
Kafasındakinin,
içinde bulunduğu manzaranın bir parçası olacak, tarih ve gelenekle
harmanlanmış, her ayrıntısı incelikle düşünülmüş bir ev olduğunu anlattıktan
sonra, tasarımına bu yoldan devam etmiş.
Tolkien’in kendi çizimlerini de incelenerek çalışmaya başlayan
Archer, ilk once 26 dönümlük arazide dolaşıp, evi nereye inşa edeceğine karar
vermiş. Arazi içinde bulunan 18. yy’dan kalma taş duvarın bulunduğu yer, tam da
aradıkları havayı verecek olması açısından tercih sebebi olmuş. Archer, bir
röportajında şöyle söylüyor: “Yapı, bu duvarın ve hemen yanındaki tepenin
“içine” yapılabilirdi, bu tepenin içine gömülü olacağından daha küçük
olabilecek ve etrafını bahçelerle çevrili olabilecekti. (…)
Taş duvara ek
olarak, ahşap kirişler, kilden yapılmış kiremitler, ağaç pencereler gibi
çeşitli doğal malzemeler de kullanmak ve tüm bunları geleneksel anlamda
yorumlayıp, kişisel ihtiyaçları karşılayacak şekilde değerlendirmek istedik.”
Gerçekten de Archer&Buchanan, inşa çalışmalarını yürütürken geleneksel
yöntemlere sıkça başvurmuşlar.
Fakat elbette içeride, Donovan’ın istek ve
ihtiyaçlarını karşılayacak modern teknolojilere de başvurmuşlar. Maalesef bu
hobbit evinde, aslında arazinin içinde bulunan ana eve ek olarak yapıldığı için
banyo ya da mutfak bulunmuyor. Bu eksiler dışında pek çok ihtiyacı karşılayacak
şekilde tasarlanmış.
Bana kalırsa diğer bir sorun da, içeride konfor kaygısının fazla gözetilmiş olması. Dışarıdan bakıldığında edinilen izlenim, içerinin fotoğrafları görüldüğünde dağılıyor. En azından benim için biraz hayal kırıklığı yaşattığını söylemeliyim. Yine de belki 18. yy'dan kalma bir gelenekle harmanlanmış bir hobbit evi olduğu baştan belirtildiğine göre, sonuca şaşmamak gerek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder