15 Ocak 2014 Çarşamba

don kişot işgal evi ve horasan harcı atölyesi

metin yeğin
dün, yeldeğirmeni dayanışma, işgal evi don kişot sosyal merkezi'nde metin yeğin tarafından düzenlenen bir horasan harcı atölyesi gerçekleşti. önce kısaca don kişot sosyal merkezi'nden bahsedip sonra atölyenin detaylarına girmek istiyorum.
Don kişot işgal evi, az önce de bahsettiğim üzere kadıköy-yeldeğirmeni'nde bulunuyor. mahalle yeldeğirmeni olunca, işgal evinin don kişot olması kaçınılmaz olmuş, gerçekten de yeldeğirmenlerine savaş verilen şu son dönemde, böyle bir isim çok manidar.



Burası neden işgal edildi? çünkü kadıköyün ortasında yer alan bu koca beton bina yaklaşık 25 senedir davalık olduğundan, adeta atılıp unutulmuş bir çöp gibi öylece duruyor. Bir dönemin tek evi onlarca kişiye satan dolandırıcı müteahhitlerinden birinin klasik bir dolandırıcılık hikayesi anlayacağınız.




Gezi sürecinden sonra başlayan kitlesel isyan hareketleri, hepimizin bildiği gibi semt semt ve hatta mahalle mahalle forumlar doğurdu. bir araya gelip; kadın-erkek, iktidar-muhalefet sorunlarından tutun da, ekolojik problemler, sokak hayvanları ne bileyim en ufak yerel sorunlara kadar büyüklü küçüklü pek çok konuyu tartışır, öneriler getirir, yöntemler belirler, çözümler arar olduk. yeldeğirmeni dayanışma da bu topluluklarından biriydi. gezi sürecinin hemen ardından işgal ettikleri bu ev ise, pek çok etkinliğe, toplantıya, -hatta uluslararası pek çok konuğa- ev sahipliği eder oldu. orası artık yıllardır atıl vaziyette duran bir beton yığını olmaktan çıktı, işgalcilerin ellerinde grafittilerle dolu, rengarenk bir yaşam alanına dönüştü. elbette yapılacak çok şey var daha, yapılmaya devam eden çok şeyle birlikte. neler mi yapıyorlar? kendi ağızlarından şöyle bir özet geçilebilir belki: "Mümkün olduğu kadar kendine yeten bir yer yaratmak istiyoruz. Mesela bugün eko mimari sunumu vardı ve haftaya çalışması var. Mimar bir arkadaşımız, atık malzeme ve şişelerden duvar yapma yöntemlerini anlattı; onun anlattığı doğrultuda eksikleri tamamlayacağız. Suyu yağmurdan elde etme ve ısı yalıtımı üzerine çalışıyoruz. Işık için mum ve lüks lambası kullanıyoruz."




don kişot işgal evine mahalle sakinleri de destek veriyor, hem de gencinden yaşlısına.. ilk polis baskını olduğunda bile mahalleli sahip çıktı herkesten önce. çaylar, börekler.. gerçekten adının hakkını verir şekilde güzel bir dayanışma örgütlenmeye devam ediyor.




diğer yandan dediğim gibi etkinlikler de sürüyor. ben de twitter aracılığıyla haberdar olduğum bir etkinlik sayesinde ilk kez işgal evini ziyaret etme fırsatı buldum. duyuruda metin yeğin tarafından horasan harcı atölyesi düzenleneceği yazıyordu. oldukça heyecanlandım, çünkü horasan harcı çok duyulduk ama pek de bilinmedik bir harçtır. hakkında pek çok rivayet dolanır. Sağlamlığı, yalıtım gücü ve doğallığıyla gerçekten dikkate değer olan bu harç, osmanlı zamanında pek çok yapıda kullanılmıştır. günümüzde ise pek kullanılan bir teknik değil, malum; hayatlarımıza beton girdi.. fakat özellikle ekolojik mimari hareketlerinde hala kullanılmakta.
metin yeğin, aslında istanbul'a yaptığı kısa ziyaretinde don kişot evinin yan cephelerinden birini sıvamak üzere düzenlemiş bu atölyeyi. fakat atölye öncesi duvar yalıtım amaçlı straforla kaplandığından sıvama işi ertelendi. hal böyle olunca da, uzun uzun fakat çokça heves uyandırarak dünyanın çeşitli yerlerinde yaşadığı işgal hareketi ve ekolojik mimari deneyimlerini anlattı. türkiye'de kocaman bir araziyi işgal edip viranşehir'de yaptıkları kerpiç-horasan harcı evlerden tutun da el salvador'a kadar. deneyimleri benim açımdan çok heyecan vericiydi; yalnızca kerpiç ya da horasan harcı değil, yeşil duvar çalışmaları da hepimizin ilgisini çekti ve bunu birebir uygulamakta olan biri olarak teknik pek çok detaya da girmesi sayesinde çok şey öğrendik. uygulama üzerine de belki toplaşılıp bir şeyler yapılabilecek ki, nasıl heyecanla beklediğimi anlatamam!
horasan harcına gelince: horasan harcını şimdiye kadar çok doğal ve ucuz olduğu için tercih ettikleri kerpiç evlere uygulamışlar. hazırlanışı da çok basit: % 40 toprak, % 30 kireç (tercihen sönmemiş) ve % 30 kiremit tozu. biraz da saman.. ve tabii istenirse organik toz boya (ki bu da çok ucuz. bakmayın organik her şeyin bu kadar pahalı oluşuna. yeğin'in de dediği gibi, bu tarz malzemelerde ne kadar ucuz, o kadar az işlenmiş. yani o kadar doğala yakın.) tüm yapmanız gereken bu malzemeyi karıştırıp sıvamak. böylece nefes alabilen, kışları sıcak, yazları serin, yangına dayanıklı, oldukça sağlam bir sıva elde ediyorsunuz. üstelik neredeyse bedavaya geliyor ve çok doğal!
keşke yeğin'in anlattığı her şeyi buraya yazabilsem, elbette not tutamadım ağzım açık dinlemekten ama hepsi aklımda. ne var ki, bu yazı şimdiden çok uzadı. 
şimdi ben hevesle uygulama aşamasına geçebilmeyi bekliyorum, belki don kişot işgal evi sayesinde yaşanabilecek bu deneyim iple çekilmeyecek gibi değil çünkü. umarım çok geçmez ya da umarım metin yeğin gibi, mimarlıkla hiçbir alakası olmayan biri olarak ben de, barınma hakkı için ekolojik yapı inşasında çalışma imkanı bulurum. yeldeğirmeni dayanışmaya, don kişot sosyal merkezi'ne ve metin yeğin'e çok teşekkür ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder