Dave
Herrle Westbrook, Connecticut'ta yaşayan bir marangoz. Kendi söylemlerine göre
uzun zaman "normal" biri olma konusunda güçlük çekmiş. Okuduğu
okuldan, derslerini yapmak zorunda kaldığı o küçük sıradan ve bu süreçlerin her
dakikasından nefret ettiğini söylüyor. Fakat 2007'de bir orman yürüyüşüne
katılmış ve tam anlamıyla hayatı değişmiş. "Bu olay başıma 67 yaşımda değil de 27
yaşımda geldiği için şanslıyım" diyor. Çünkü ormanda geçirdiği o
kısa zaman dilimi bile ona yeni bir perspektif sağlamış ve doğallığın/basitliğin
faydalarını ilk kez gerçek anlamıyla fark etmiş. ve tam da orada kendi kendine, yaşamını hoşlanmadığı
bir işi yaparak geçirmeyeceğine dair söz vermiş.
David
kendine verdiği bu sözü; oldukça Waldenvari bir hayalle, ormanın ortasında
düşlerinin evini inşa ederek tutmuş. İşin güzel yanı, nişanlısının da bu hayale
ortak olması ve orman evini geleceklerini kurmak için güzel bir başlangıç
olarak görmeleri olmuş.
Çoğunluğu
ahşap olan evin inşa aşamasında David'in bir marangoz olarak çok da
zorlandığını zannetmiyorum. Bunun yanında çokça atık malzemeyi de geri
dönüştürüp kullanmışlar. Tüm inşaat ne kadar sürmüş ve ne kadara mal olmuş
dersiniz? Yanıt şaşırtıcı: yalnızca 6 haftada ve 4000 dolar gibi bir maliyetle
hayallerini gerçekleştirmişler. Muhteşem değil mi? Geriye içini tasarlamak
kalınca işin asıl keyifli kısmı başlamış olmalı, çünkü gerçekten hem sade hem
sıcacık bir yuva yaratmayı başarmışlar.. Önündeki verandaya da diyecek yok
doğrusu. Orada durup, çayınızı kahvenizi yudumlarken duyacağınız kuş seslerini
hayal edebiliyor musunuz?
Tüm
bunların "hayatım boyunca hoşlanmadığım hiçbir işi yapmayacağım"
sözüyle ne ilgisi var derseniz: David bu deneyimden
sonra, artık küçük ahşap evler inşa ederek hayatını kazanmaya başlamış ve çok
mutlu. Bir yandan hayallerinin temel taşını kendi elleriyle inşa edip, diğer
yandan hayatta ne istediğini bulup geçimini ondan sağlamak kadar güzel
"bir taşta iki kuş" olabilir mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder