3 Temmuz 2018 Salı

3d bir "nadire kabinesi"


yukarıda gördüğünüz California'da bulunan bu minik kulübe 3d printer marifetiyle yapılmış ama özellikleri bu kadarla kalmıyor; bu kulübe hem geri dönüştürülmüş hem de yaşayan malzemelerden yapılmış. o yüzden bu kulübenin kıymeti; yaşayan, doğal ve çevreye duyarlı bir yapının da son derece modern ve yalın çizgilere sahip olabileceğinin bir kanıtı olmasından geliyor. güzelce verilmiş bir yöntem tavsiyesi gibi.



pekiiiiiii nedir o dışındakiler? kulübenin yüzeyi en sevdiğim şeylerden biriyle; succulentlerle kaplı! ^.^ yani itiraf ediyorum; eğer 3d printer marifeti olmasaydı da sadece şu succulent kaplı duvarlar nedeniyle yüzümü duvarına sürmek isterdim 🙈 ama şimdilik zihnimi bu güzel duvardan alıp ismini açıklamakla başlayacağım. bu kulübenin adı "cabinet of curiosities".
bilenler mutlaka vardır ama bilmeyenler için biraz açıklayayım. bu kavram türkçeye "nadire kabineleri" olarak çevrilmiş. sizi bilmem ama durduk yere böyle bir tanım duysaydım ne olduğunu asla anlamazdım. nadire kabineleri ali artun'un ifadesiyle: müzelerin atası. 14. ve 15. yüzyılda fransa'da ortaya çıkan bu uygulamada nadir, kıymetli ya da tuhaf nesneler bir araya toplanarak bir odada sergileniyor. bunlara sikkelerden tutun deniz kabukları, kıymetli kitaplardan tutun da resimlere kadar pek çok nesne dahil.

Cabinet of Curiosities, 1599 (Collection: American Museum of Natural History)
işte bu sergi odalarına da ingilizcede cabinet of curiosities, fransızca da cabinet de curiosites, italyanca da studioli, almancada wunderkammern, türkçede ise nadire kabineleri diyor. nadire kabinelerinin temel hikayesi elbette ilgi çekici, merak uyandırıcı nesnelerle ilgili ama aslında bu karmaşık gibi görünen düzen, bir mikrokozmozu temsil ediyor. şimdi tarih dersini bırakıyor ve kulübeye dönüyoruz..



sözünü ettiğim gibi bu kulübe yapılırken seramik, talaş, chardonnay üzüm kabukları, mısır içerikli bioplastik gibi pek çok malzeme kullanılmış. ama nasıl? duvarlarda kullanılan "seed stitch" denilen teknik tüm bu yaşayan ya da geri dönüştürülmüş malzemelere olanak tanıyan sistemin ta kendisi. bu teknik bio plastik ile yapılan 3d baskının ne büyük bir potansiyel içerdiğinin küçük örneklerinden biri.


bu teknik, yapının tasarımcıları olan ronald rael ve virginia san fratello tarafından daha önce seramik çalışmalarında kullanılmış. anlaşılacağı gibi bu iki isim aslında mimar değil,  3d baskı teknikleri üzerine çalışan tasarımcılar. rael ve fratello için seramikle başlayan fikir, onlara bu teknikte elde edilen malzemeyi bir yapı malzemesine dönüştürülebilecekleri fikrini vermiş. (daha önce kullandıkları 3d printerdan yapılan seramik videosuna şuradan ulaşabilirsiniz)






"seed stitch" örgü bilenler için 'pirinç işi' denilen modelin ingilizcesi. bu ismi vermelerinin nedeni, ortaya çıkan yapı malzemesinin tam da bu örgü modeline benzemesi (bilmeyenler buradan) aynı zamanda bu 3d plakaların eğimi duvar boyunca asılabilmelerine olanak tanıyor. bu plakaları önceden oluşturulmuş metal bir iskelete asıyorlar ve bu sayede bir duvarı yalnızca dakikalarla sınırlı bir sürede "asabiliyorsunuz" üstelik bu yarı saydam kaplama akşamları çok hoş ışık yansımalarına da olanak tanıyor. Yalıtım açısından ihtiyaç duyulursa aralarındaki boşluklar başka malzemelerle desteklenmeye müsait. bu örnekte iç duvarlar mısır tabanlı bio plastik karolarla kaplı. yine iç kısmın mobilya tasarımında da sehpa, masa, lamba gibi detaylarda 3d printerdan yararlanılmış.




baştan sona hem teknoloji ürünü olup hem de bu kadar doğayla barışık bir yapı inşa edileceğini hayal etmek benim için nedense hep güç oldu. sanki doğayla barışık olmanın temelinde ilk'e dönmek, geleneksel olanı tekrarlamak ve bilhassa teknolojiden kaçınmak gerekiyormuş gibi geliyor. örneğin 3d ağaç evdense en saf, en çocuksu haliyle geleneksel bir ağaç ev görmek içimi ısıtır ama günümüz şartlarını yadsımanın anlamı yok. geleneksel olana yakınlığım elbette sürüyor, daha samimi olduğu hissi baki ama teknolojiyi tümden karşı cephe olarak algılamanın anlamsızlığını bir kez daha görmüş oldum.
ve yazıyı yazarken girdiğim detaylı bilgi girdabı -aslında hala daha sürüyor, merak içinde detayları kurcalamaya devam ediyorum- yapının adıyla ilgili aydınlanma yaşamama neden oldu. epeydir bu kadar merak fitilini ateşleyen bir yapıyla karşılaşmamıştım; "cabinet of curiosity" kesinlikle isminin hakkını veren bir çalışma olmuş..


*fotoğraflar tasarımcıların web sitesi www.emergingobjects.com'dan alınmıştır. daha detaylı bilgiyi burada bulabilirsiniz.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder