Bazen hiç beklenmedik derecede önemsiz olaylar, insanların hayatlarına bir o kadar beklenmedik yönler verebiliyor. Kimisi için, çok önemsiz olan, gülünüp ya da homurdanıp geçilebilecek olaylar; kimileri için bundan sonra ne istediklerini ya da ne istemediklerini belirleyecek öneme sahip olabiliyor. Bu yazının konusu olan William Woodbridge, belki çok sayıda insanın başına gelmiş ama çok da önemsemedikleri bir olay yüzünden bugün gazetelere konu olacak bir hayat yaşamaya başlamış mesela..
Yalnızca 21 yaşındaki bu genç, Canberra Üniversitesi kampüsündeki yurdunda mutlu mesut pilavını pişirirken çıkan buhardan dolayı devreye giren yangın alarmı yüzünden 350 dolarlık bir para cezasına çarptırılmış ve bilin bakalım ne olmuş? Başına gelenlerden sonra, yurt hayatının kendisine göre olmadığına karar vermiş.. Peki bir üniversite öğrencisi yurt hayatının kendine göre olmadığına karar verdiğinde ne yapar? Benim de zamanında yaptığım gibi, hemen en kötü ihtimalle bir ev arkadaşı bulur ve kiralık ev aramaya başlar.. William Woodbridge ise öyle yapmamış. O, kiralık ev ya da ev arkadaşı aramaya değil, alternatif bir yaşamı nasıl kurabileceğini araştırmaya vermiş zamanını.
Bir süre bir arabada yaşamak zorunda kalmış ve bu süreçte aklına bir salda yaşama fikri düşmüş. İlk başta, sal üzerine kurulacak bir "yüzen ev" kurma fikri üzerinde durmuş fakat amcasının önerisi ile salın üzerine bir teepee (kızılderili çadırı) kurma fikri gelmiş aklına. Çünkü teepeeler, konik formlarının sağladığı avantajla tam anlamıyla sıcak tutabiliyor ve rüzgardan etkilenmiyor. Tüm bu nedenlerle, barınabilmek için haftada en az 30 saatini çalışarak harcamak yerine, kendine çok daha insani, çok daha yaşanası bir hayat kurmanın yolunu sal üzerine kurduğu bir yüzen bir teepee'de bulmuş..
Bir teepee'de yaşama fikri zaten başlı başına şahaneyken, yüzen teepee'de yaşama fikri için diyecek söz bulamıyorum. Gerçekten de William Woodbridge, sal üzerine kurduğu teepee'de kendisine çok özenilecek bir yaşam kurmuş. Fotoğraflara bakılırsa keyfi oldukça yerinde, nasıl olmasın ki? İhtiyacı olan enerjiyi bir jenaratör yardımıyla sağlıyor. Bu küçücük yaşam alanında kendine yetecek mütevazı bir hayat kurmuş..
Woodbridge'in söylediğine göre, çevrede ilgi çeken bu yaşam tarzı, pek çok ziyaretçiyi de beraberinde getiriyormuş. Fakat her zaman iyi niyetli olanları değil.. Pek çok iyi niyetli, meraklı ziyaretçiyle karşılaşan William, televizyonu ve laptopu için gereken enerjiyi sağlayan jenaratörünün çalınmasıyla ilgili bile iyi niyetli düşünmek istiyor: "Belki de geri gelir çünkü Canberra böyle şeylerin yaşanması ve gözardı edilmesi için çok küçük bir yer"..
Bunun yanında yaşadığı başka bir sorun da, yerel yönetimin ordan taşınmasını istemesi. William ise orda kalmak için direniyor, çünkü bu teepee'yi terk etmek zorunda kalırsa evsiz kalacak. Umarım terk etmek zorunda kalmadan, hatta pek çok insana da örnek olarak burada yaşamını sürdürebilir.
William'la yapılmış bir röportaja buradan buradan ulaşılabilir.
Bayildim bu sal eve, super! Woodbridge'in hikayesi de ilham kaynagi oldu. Paylasim icin tesekkurler!
YanıtlaSilbeğenmene sevindim evren ;) ben de bayıldım doğrusu..
YanıtlaSil