18 Şubat 2011 Cuma

cob evlerle yaratıcılık elinizde!





Cob evler, ana malzemesi toprak olan, tamamı insan eliyle yapılmış organik yapılar. Temel olarak elenmiş toprak (kil), kum ve saman karışımına su ekleyerek hazırlanan malzeme, eller ve ayaklar kullanılarak karıştırılıp harç haline getiriliyor. Ev inşasında alışılagelmiş şeylerin hemen hiçbiri bu evlerin yapımında kullanılmıyor: belirli bir kalıp, çakma, çimento, tuğla vs.
Hazırlanan karışım ve yapı tekniği, kendi biçiminizi kendi ellerinizle yaratma olanağı sunuyor. Bu yüzden cob evlerde genel olarak dalgalı biçimler, eğimli yüzeyler, girinti çıkıntılar ve elle biçimlendirilmiş nişler bulunuyor.

Tamamen elle biçimlendirilmesi yüzünden heykel çalışmasına benzetilen bir üretim süreci var. Harç karılıp ev yapılmaya başlandıktan sonra her şey sizin ellerinize kalmış. Ve hayal gücünüze tabii..


Evlerin yapım süresi elbette evin özelliğine göre değişebiliyor ama diğer yandan hava koşulları da etkili. Bir evi, kuru bir günde yaklaşık olarak 30 cm. Yükseltmek mümkünmüş. Fakat cob ev topluluklarının sitelerinde, evlerinizi koştura koştura yapmayın ki tadını çıkarabilesiniz diyor. Bu da pek es geçilecek gibi değil.
Ortalama 60 cm. kalınlığında duvar ölçüsü pek çok iklim için ideal. Bu şekilde, yazın serin kışın ise sıcak bir hava elde etmeyi sağladığı için dünyanın pek çok yerinde soğuk ya da sıcak iklimde tercih ediliyor. Ekonomik olması da kullanıcılarına büyük avantaj sağlıyor elbette. Üstelik zannedilenin aksine oldukça dayanıklı.
Cob evlerin dayanıklılığın altında toprak harcın gözenekli yapısı yatıyor. Bu sayede uzun süreli yağmurlara zayıflık göstermeden dayanabiliyor. Yine de uzun süre buna maruz kaldığında sıkıntı yaşamamak için “bot ve şapka” denilen bir prensip izleniyor. Yani tahmin edileceği gibi, geniş bir çatıyla duvarlar korunuyor ve sağlam bir de temele ihtiyacı var. Rüzgar aşındırmasına karşı da ince bir stuko sıva ya da badana en sık kullanılan yöntemlerden.






Tarihine gelince..
Toprağın prehistorik dönemden beri kullanılagelen en eski yapı malzemesi olduğu biliniyor. Cob evlerin ana malzemesini oluşturan harcın, 11. Ve 12. yüzyıllarda magrip ve endülüs’te kullanıldığı ibni haldun’un 14. yüzyıldaki yazılarında ayrıntılı olarak anlatılmış.
12. yüzyılda ise avrupa’ya yayılmış. Kimi kerpiç gibi güneşte toprak tuğlalar kurutarak, kimi başka şekillerde ama temel olarak aynı malzemeler kullanılarak yapılan toprak evler, zannedilenin aksine oldukça dayanıklı. Avrupa’da bazıları 16.-17. yüzyıllardan kalma toprak evler bugün hala ayakta. Özellikle de ingiltere’de yaklaşık 50 bin kadar cob ev bugün hala kullanılabilir durumda ve bunların çok büyük yüzdesi 18. Ve 19. yüzyıllarda inşa edilmiş.
“cob” kelimesi de zaten eski ingilizce’den; “yuvarlak kitle” ya da “topak” kelimelerinden geliyor.
İngiltere’de geleneksek olarak kullanılan harç için, elenmiş topraktan elde edilmiş kil, saman ve su harmanlanıyormuş ve sonra öküzlere çiğnetilerek homojen bir şekilde karışması sağlanıyormuş. Karışımla duvarlar şekillendirildikten sonra toprağın kuruması bekleniyor ve sonra pencere kapı gibi açıklıklar duvarlarda açılıp lentolarla destekleniyormuş.
Fakat pişmiş tuğla üretiminin yükselmesi, son yüzyılda avrupa’daki cob ev ‘sanatını’ ya da ‘zanaatını’ öldürmüş durumda.
Elbette bunların dışında Afrika’da, Ortadoğu’da, Hindistan’da, Afganistan’da, Güney Amerika’da, Asya’da, Avrupa’da yaygın olarak kullanılmış bir yapı biçimi toprak ev. İngiltere’ye benzer şekilde yeni zelanda’da da 19. yüzyıldan kalma cob evler bulunuyor.
Bana kalırsa cob evlerin en düşündürücü yanı deprem dayanıklılığı. Fakat kerpiç gibi bloklar halinde ve düz duvarlara sahip toprak evlere nazaran sarsıntıya daha iyi mukavemet gösterdiği söyleniyor. Bunda hem malzemesinde bulunan samanın, hem de tuğla gibi parçalar halinde değil, bir bütün olarak inşa edilmesinin önemli payı varmış. Örneğin latin amerika’daki cob evler, hemen yanlarındaki betonarme binalar ciddi hasar görmesine rağmen depremlerden sağlam çıkmayı başarmış.
Cob evler, yangın gibi etkenlere karşı da oldukça dayanıklı. Aynı malzemeyle fırın, ya da baca da yapabilmek mümkün.

Benim için cob evleri cazip kılan en önemli şey, hiçbir yapay katkı olmaksızın, tamamen organik olması. Bu eski teknik ne ormansızlaşmaya ne de çevre kirliliğine neden oluyor. Bilindiği gibi toprak, toksik maddeler üretmediği gibi tamamen geri dönüşebilir bir malzeme. Ömrünü tamamladığında ise yine başlangıç noktasına dönecek kadar saf ve temiz. Topraktan geliyor, toprak oluyor..
İkinci olarak ise elle şekillendiriliyor olması, ya da böyle bir zorunluluğu beraberinde getiriyor olması. Bu yüzden her bir cob ev benzersiz, kendine özgü. Üzerlerinde parmak izleri var ve düz olmaktan çok uzak. Gerçekten hepsi eşsiz bir sanat eseri gibi.. Bir tür büyük çaplı seramik çalışması gibi..
İnternette cob evlerle ilgili bilgi edinilebilecek pek çok grup var. Cob ev meraklıları kendi aralarında sürekli haberleşiyor, etkinlikler düzenliyor. Bu konuda pek çok workshop da bulmam mümkün.
Fakat çok daha ayrıntılı teorik bilgiler edinmek istenirse bu konuda yazılmış çok sayıda kitap var.
Şu linkten bu kitaplara ulaşmak mümkün.

Aynı şekilde daha ayrıntılı bilgiler, linkler ve fotoğrafla için şu site ziyaret edilebilir.
Yapım aşamalarını görebileceğiniz iyi bir video için de şuraya tıklamak yeterli.



1 yorum:

  1. Bana çocukken sokakta yaptığımız küçük toprak evleri hatırlattı.

    Şehiriçi için bilmem ama, dağ, tepede arsası olanlar için doğal dokuyu bozmayan bir görüntü veriyor.

    Detaylı bilgi gerekiyor tabii.

    YanıtlaSil