28 Mart 2012 Çarşamba

doğayla barışık bir küçük kubbecik


Bu ağaçlarla çevrili, kubbeli şahane orman evini California'da Kitty ve Michael çifti yapmış. Santa Cruz, Aptos'ta bulunan bu mantar biçimli ev, verandasıyla, içinde bulunduğu ortamla tam bir huzur evi gibi. Aslında isteyenlere birkaç günlüğüne pansiyon olarak kiraya da veriliyor.



Evin girişindeki büyük veranda; kendinizi elinizde kitabınızla, gazetenizle doğaya bırakma hayali yaratıyor insanda. "Kabin" diye tanımlanabilecek olan bu küçük evcik, kubbenin hemen altındaki çatı katıyla birlikte iki kattan oluşuyor. 


alt katta gündelik yaşam alanları, mutfak vs. bulunuyor. o kadar ki, bu minicik yere, küçük sevimli bir banyo sıkıştırmayı bile başarmışlar. üst kat ise kubbenin camlı kısmının hemen altında uyumaya imkan veren şahane bir yatak odasına sahip.



Ev hakkındaki kısa bilgilere bakılırsa 10 dönümlük bir arazinin içine kurulmuş. Burada 10 kişilik küçük bir topluluk olarak yaşamlarını sürdürüyorlar. Tesisatçı, duvarcı gibi zanaat ustalarının yanında, film yapımcılığı, sanatçılık ve müzisyenliğe kadar farklı işler yapan insanlar bunlar. Ayrıca arazide bir de permakültür bahçesi de kurmuşlar. Bunun yanında pek çok hayvana da ev sahipliği yapıyorlar. İnternetten bulduğum çok kısıtlı bilgilere bakılırsa her pazar gecesi de herkese açık meditasyon seansları düzenliyorlar.
Kendi elleriyle yaptıkları bu evle ilgili pek fazla bilgi bulmam mümkün olmadı fakat büyük bir arazide, küçük ama doğayla barışık, bu huzurlu hayat çok özenilesi. 



* Fotoğraflar şu sayfadan alıntıdır.

20 Mart 2012 Salı

Başka bir ofis mümkün!

Gurmeet Sian

Çalışma alanlarımız, yaşadığımız dünya gereği, günümüzün uyanık olduğumuz saatlerinin çoğunu geçirdiğimiz mekanlar. Maalesef gördüğüm kadarıyla sadece benim çalıştıklarım değil, hemen herkesin ofisi insanı sıkıntıdan çatlatabilecek özellikte.. 
Bazen internette dolaşırken öyle güzel ofislere rastlıyorum ki, "işte" diyor insan, "çalışılacaksa burda çalışılır"..
Benzer bir örneğe bugün rastladım. Gurmeet Sian tarafından yapılan "Hackney Shed"


Bu ofis Londra'nın kuzeyinde, bir yazar ve belgesel film yapımcısı için, kendi bahçesinde yapılmış. 2011'in Architect's Journal Small Projects ödülünün de sahibi olmuş. 
Burası küçük bir ofis ama bana kalırsa büyük bir fikir. Sian, "Bu ofis, sürdürülebilir yaşamın bir formu" diyor çalışmasıyla ilgili. "Ulaşım masrafı yok, bahçenizin bir köşesine iliştirebilirsiniz. Böylece yaşamınızı karbon dostu olarak sürdürebilirsiniz."

Tasarımını küçük bir alandan maksimum fayda sağlayacak şekilde tamamlayan Sian, ofisin yapımında meşe paneller kullanmış. Yapının açık alanla yakın ilişkisini tam boyuttaki kapıları sağlıyor. Bu sayede yarı açık bir ofiste çalışma imkanı yaratıyor. Ayrıca bu, içerinin gün ışığından maksimum faydalanmasını da sağlıyor. Resimlerde de görüldüğü gibi, bu ofiste çalışan şanslı insanların açık havada, kuş sesleri arasında çalışabilme lüksü var.


Biliyorum ki böyle düşler kurmak biraz ütopik. En azından çoğumuz için. Yine de mümkün olduğunu bilmek bile huzur verici. Üstelik eminim ve görüyorum ki, böyle bir çalışma alanına sahip olabilecek insanlar bile nedense ya durumun farkında değiller ya da tercihen bundan uzak duruyorlar. Oysa bana kalırsa, böyle bir yerde çalışmaktan elde edeceğiniz verimle, dört beton duvar arasında, tekdüze ofislerde elde edilecek verim arasında dağlar kadar fark olmalı.


Umudum, bir gün böyle bir yerde çalışabilmek. Kimbilir belki kendi ellerimle inşa edebilmek..

6 Mart 2012 Salı

Yüzen Bir Öğrenci "Evi"

Bazen hiç beklenmedik derecede önemsiz olaylar, insanların hayatlarına bir o kadar beklenmedik yönler verebiliyor. Kimisi için, çok önemsiz olan, gülünüp ya da homurdanıp geçilebilecek olaylar; kimileri için bundan sonra ne istediklerini ya da ne istemediklerini belirleyecek öneme sahip olabiliyor. Bu yazının konusu olan William Woodbridge, belki çok sayıda insanın başına gelmiş ama çok da önemsemedikleri bir olay yüzünden bugün gazetelere konu olacak bir hayat yaşamaya başlamış mesela.. 
Yalnızca 21 yaşındaki bu genç, Canberra Üniversitesi kampüsündeki yurdunda mutlu mesut pilavını pişirirken çıkan buhardan dolayı devreye giren yangın alarmı yüzünden 350 dolarlık bir para cezasına çarptırılmış ve bilin bakalım ne olmuş? Başına gelenlerden sonra, yurt hayatının kendisine göre olmadığına karar vermiş.. Peki bir üniversite öğrencisi yurt hayatının kendine göre olmadığına karar verdiğinde ne yapar? Benim de zamanında yaptığım gibi, hemen en kötü ihtimalle bir ev arkadaşı bulur ve kiralık ev aramaya başlar.. William Woodbridge ise öyle yapmamış. O, kiralık ev ya da ev arkadaşı aramaya değil, alternatif bir yaşamı nasıl kurabileceğini araştırmaya vermiş zamanını. 
Bir süre bir arabada yaşamak zorunda kalmış ve bu süreçte aklına bir salda yaşama fikri düşmüş. İlk başta, sal üzerine kurulacak bir "yüzen ev" kurma fikri üzerinde durmuş fakat amcasının önerisi ile salın üzerine bir teepee (kızılderili çadırı) kurma fikri gelmiş aklına. Çünkü teepeeler, konik formlarının sağladığı avantajla tam anlamıyla sıcak tutabiliyor ve rüzgardan etkilenmiyor. Tüm bu nedenlerle, barınabilmek için haftada en az 30 saatini çalışarak harcamak yerine, kendine çok daha insani, çok daha yaşanası bir hayat kurmanın yolunu sal üzerine kurduğu bir yüzen bir teepee'de bulmuş..
Bir teepee'de yaşama fikri zaten başlı başına şahaneyken, yüzen teepee'de yaşama fikri için diyecek söz bulamıyorum. Gerçekten de William Woodbridge, sal üzerine kurduğu teepee'de kendisine çok özenilecek bir yaşam kurmuş. Fotoğraflara bakılırsa keyfi oldukça yerinde, nasıl olmasın ki? İhtiyacı olan enerjiyi bir jenaratör yardımıyla sağlıyor. Bu küçücük yaşam alanında kendine yetecek mütevazı bir hayat kurmuş..
Woodbridge'in söylediğine göre, çevrede ilgi çeken bu yaşam tarzı, pek çok ziyaretçiyi de beraberinde getiriyormuş. Fakat her zaman iyi niyetli olanları değil.. Pek çok iyi niyetli, meraklı ziyaretçiyle karşılaşan William, televizyonu ve laptopu için gereken enerjiyi sağlayan jenaratörünün çalınmasıyla ilgili bile iyi niyetli düşünmek istiyor: "Belki de geri gelir çünkü Canberra böyle şeylerin yaşanması ve gözardı edilmesi için çok küçük bir yer"..
Bunun yanında yaşadığı başka bir sorun da, yerel yönetimin ordan taşınmasını istemesi. William ise orda kalmak için direniyor, çünkü bu teepee'yi terk etmek zorunda kalırsa evsiz kalacak. Umarım terk etmek zorunda kalmadan, hatta pek çok insana da örnek olarak burada yaşamını sürdürebilir.
William'la yapılmış bir röportaja buradan buradan ulaşılabilir.