14 Aralık 2014 Pazar

çizgi roman dünyasına aralanan bir kapı: brüksel çizgi roman rotası



Çizgi roman sever misiniz? Sanırım bu satırları okuyup da bu soruya olumsuz cevap verecek pek fazla insan yoktur (birilerinin bu satırları okuduğunu varsayıyorum :) internet işte!). Yaşımızdan ve okuma alışkanlıklarımızdan bağımsız, elimize bir çizgi roman geçtiğinde iki sayfa bakınayım deyip de sonra sonuna varmadan bırakamayız en uzak olanımız bile. Ama bir de çizgi roman müptelası olanlarımız var ki özellikle onlar için Brüksel’de takip edilecek şahane bir rota var.
Belçika çizgi roman kültürü zengin bir ülke. Ve bunun çok güzel bir ifadesini sokaklarına yansıtmışlar.

1991’de yerel yönetimlerin ve Belçika Çizgi Roman Merkezi'yle (Belgian Comic Strip Center) iş birliği neticesinde Brüksel sokaklarında başlayan proje, aralarında Tenten, Red Kit, Asteriks, Marsupilami gibi pek çoğumuzun bildiği çizgi romandan karelerin de bulunduğu bir dizi duvar resminden oluşan bir rotayla, bizlere çizgi roman dünyasına açılan bir kapı sunuyor. Laeken ve Auderghem civarlarında yapılmış olan bu duvar resimlerini görmek için güzel bir şehir rotasını da takip etmiş oluyorsunuz aynı zamanda. Brussels’ Comic Book Route diye bilinen bu rotada 50’den fazla duvar resmi var ve çoğunluğu kentin ana merkezindeki sokaklarda bulunuyor. Rotayı takip etmek için bisiklet de en tercih edilen yollardan biriymiş. İki saatlik kiralanan bisikletlerle hem şehri keşfetmek hem de duvar resimlerinin hazırladığı sürprizleri görmek mümkün. İsteyenler bu keşfi rehberli turla da yapabiliyor, gördüğüm kadarıyla turla ilgili zaman öngörüleri 2-2,5 saat civarında.


Resimlerin hiçbiri çizgi romanların orijinal çizerleri tarafından yapılmamışsa da, orijinallerinden ayırt edilemeyecek kadar aslına uygun yapılmış. Çizgi roman severlerin keyifle geçireceği saatler (şahsen ben bir dolap kitap’tan dolap kapakları ve dolap çekmecesiyle görmek için can atardım!) olacağından hiç şüphem yok. Fakat turistik gezi bir yana, Brüksel’de o rotada bir yerlerde yaşıyor ya da çalışıyor olsaydım dahi benim için günümü şenlendirmede büyük etken olurlardı gibi geliyor. Kentler o kadar sıkıcı, o kadar boğucu ve o kadar çok tekrar ki ben sık sık bu birbirine benzeyen binalar arasında kayboluyorum. Metafor değil, bir ruh halinden söz etmiyorum, fiili olarak kayboluyorum! Çünkü zihnimiz farklılıklara ihtiyaç duyar, gözümüz ve ruhumuz renk arar. Bu yüzden bunca beton kutu tekrarı arasında duvar resimlerin ve graffitilerin soluk alabilmemiz için çok  önemli olduğunu düşünüyorum. Madem bunca beton tekrarına kaçmanın önüne geçemiyoruz, bari duvar resimleriyle daha fazla şenlensek ya?



* eğer rotanın hangi çizgi romanlardan kareler taşıdığına dair bir listeye ihtiyaç duyarsanız, şu sayfada bir liste bulabilirsiniz. yolunuzun düşmesi dileğiyle..

2 yorum:

  1. Allllah beah!
    Yahu pasaportlarımız bin yıldır yenilenmemiş, ne diyosun sen?!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sizinki yine iyiymiş, benimki en son 9 yıl önce kullanıldı :D ama ümitlerimizi kaybetmemeliyiz!

      Sil